Kadının gözünden ask!

Güç ve insan etkileşimi toplumları, ilişkileri derinden etkileyen, şekillendiren ve yönlendiren bir etkiye sahip. İnsanı anlamaya çıktığımız bu yolculukta irdelenmesi ve önermelerle keşfedilesi bir içerik taşıyor. Önce kadınlardan başlayalım, malum bayanlar önden…

Kadın gücü yönetir!

kadin yonetim

Kadınlar hep yönetmek ister!

Kadınların güç olgusu ile ilişkisi “yönetmek” üzerine kuruludur. Herkesin malumu, kadınlar oluş itibariyle güce sahip değillerdir, sahip de olmak istemezler. Onlar daha çok işin yönetim kısmı ile ilgilenirler. Güç haliyle erkek kısmındadır ve kadınlar haliyle erkekleri yönetmek için “can” atarlar. Kadınlar güce taparlar, onun sahibi olan erkeğe değil… Onları ilgilendiren erkeğin güçlü olan özellikleridir, yani erkeğinin hangi alanda ya da alanlarda güçlü olduklarıdır. Bu kadının yönetmek istediği güç ile alakalıdır. Kadınlar para, kas, otorite, çevre, kariyer, üstün yetenek, şöhret, kaba güç vs. gibi çeşit çeşit güç kaynaklarından birini veya birkaçını yönetmek ister. Kararını veren kadın istediği güç türüne sahip erkeğini seçer ve aşık olur veya aşk oyununu oynar. Örneğin ergenlik dönemlerinde kaba gücünü kullanıp çevresinde ona emriyle hareket eden arkadaşları olan ve herkese posta koyan korkusuz bıçkın ve etrafına korku salan çocuklar hep kızların en güzelini tabiri caiz ise “götürürler”. Başka ergen erkekler de saf saf bakar bu güzel, zarif, naif kız bu kötü, kaba çocukta ne buldu diye 🙂

Aşk, güce ulaşmak için bir oyun mu?

kadin avuc

Kadınlar aşkı araç olarak mı kullanıyor?

Kadın – erkek ilişkilerinin en yakın noktası olan aşk ilişkisinde de bu böyledir. Kadın bir erkekten, daha doğrusu onun sahip olduğu güçlü özelliklerden etkilenir ve aşık olur. Haliyle erkek de… İlişki başlar ve taraflar birbirini daha yakından tanırlar. Kadın dönem dönem ufak testler yapar ve erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu sınar (İşte o anlam veremediğiniz, mantığınızın almadığı durumlar bunlardır 🙂 )Samimiyet arttıkça erkek için en önemli ayrım noktalarından biri gelir ve iç dünyasını sevdiği kadınla paylaşmak ister. İşte bu noktada işler sarpa sarmaya başlar. Dışarıdan çok güçlü, yıkılmaz, korkusuz adeta Süpermen gibi duran adam iç dünyasını açtıkça, haliyle her insanda olduğu gibi bütün iyi taraflarının yanı sıra güçsüzlüklerini, korkularını, kaygılarını ve beceriksizliklerini de ortaya serer. Çünkü kadınını kendine dost bilmiştir, bu samimiyetle ve aşkından aldığı ilhamla rahatlıkla kendi dünyasını kadınına aktarır. Ya da bir şey olur, kahramanımız sahip olduğu veya olduğu varsayılan gücünün performansını iyi gösteremez.  Her iki durumda da kadında bir hayal kırıklığı başlangıcı olur. Çünkü o hazırladığı senaryo da bu tür “güçsüzlüklere” yer vermemiştir. Erkek kadının hazırladığı senaryonun dışına çıkar ve güçsüz tavırlar sergilemeye başlar. Erkek performansını istenilen düzeye yükseltemez veya iç dünyasındaki güçsüzlükleri sergilemeye devam ederse kadın acil çıkış kapısına doğru yani “exit” tabelasına doğru harekete geçer. Erkek ne olduğunu anlayamadan “ayrılık” denilen çocuğu kucağına alıverir…

Süpermen bile tongaya düşmüş 🙂

süpermen ve luis lane uçarken

Luis Lane’in Süpermen’e hayran bakışına dikkat edin!

Kadın – güç – erkek üçgeni içeren bir filmden örnekle konuyu renklendirelim. Süpermen filminin kaçıncı serisinde hatırlamıyorum ama dünyanın en güçlü adamı olan Süpermen çok sevdiği sevgilisi Luis Lane ile gerçek bir aşk yaşamak ister (Filmde açık açık anlatılmıyor ama sanırım onunla sevişebilmesi için normal bir insana, yani güçlerinden arınıp bir dünyalı olmasına gerek var). Bu kararı verdikten sonra onu kutuplardaki evine götürür ve kararını açıklar. Luis Lane Süpermen bunları söylerken yüzündeki şaşkınlığı, korkuyu ve kaygıyı görmeliydiniz 🙂 Düşünsenize artık uçmak yok, Süpermen’in şöhreti yok, her şeyi yapabilen bir adam yerine normal bir insan… Hayran olduğu 🙂 bütün özellikler uçup gidecek… Neyse aşık, romantik, sevdiği için bütün güçlerinden vaz geçen, dünyanın ona olan ihtiyacını bildiği halde bunu umursamayan, dünyayı bile hiçe sayan kahramanımız ve romantik aşık Süpermen bir daha eski güçlerine kavuşamayacağını bildiği halde kabinin içine girer ve birtakım işlemlerden sonra kabinden güçlerini kaybetmiş bir insan olarak çıkar. Sonrasında Luis Lane’i kollarına alır ve yatak odasına götürür ve hayatında ilk defa sevişir. Buraya kadar her şey romantik bir halde giderken uzun bir kutup yolculuğundan sonra Amerika’da otoyol üstü bir lokantaya girerler. Şansa bakın ki orada da pislik bir kamyoncu vardır. Kadınlara sulanır, insanları rahatsız eder ama kimse ona bir şey diyemez. Haliyle içeri giren Luis Lane ve eski Süpermen  sade vatandaş Clark Kent’ de pislik yapar. Süpermen eski alınşkanlıkla adamın üstüne çullanır ama kamyoncu bi güzel bunu benzetir ve sonrasında Luis Lane şu tarihi cümleyi söyler: “Ben Süpermeni istiyorum!” Bu filmden sonraki seride ne oldu bilin bakalım! Luis Lane Süpermen’i terkeder ve kahramanımız onun yanlış bir kadın olduğunu ve kendisini anlamadığını söyler 🙂

Her başarısız erkeğin de arkasında bir kadın vardır!

abd başkanı obama

Obama ve eşi seçim zaferinden sonra!

Yeri gelmişken bir tabuyu da elimizden geldiğince yıkmaya çalışalım. Çoook meşhur bir söz vardır “Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır” diye. Böbürlenerek söyler bazı hemcinslerimizde… Bu sözün tercümesi aynen şöyledir: “İşte benim efendim olan kadın bu”. Bu söz doğru ama eksik. Her başarılı erkeğin arkasında ipleri elinde tutan bir kadın var, bu kısmı doğru ancak dünyadaki bunca “başarısız” erkeğin arkasında kim var? Bunca erkek “gay” olamayacağına göre onların arkasında da bir kadın, kadınlar yok mu? Soru denen şeyi bu yüzden seviyorum, küçücük bir fiske ile koca buz dağlarını saniyede yok edebiliyor…

Ya erkekler…

Kadınlardan söz açılınca yine çenemiz düştü erkekleri anlatmaya fırsat bulamadık… Bu yazıyı burda sonlandıralım ve serinin ikinci yazısında erkek – güç ilişkini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım. Sonraki yazı ile ilgili ufak bir tüyo verip öyle bitirelim yazıyı, kadın – güç ilişkisi yönetmeye dayanır demiştik ya, erkekler de bu yanında olmak davranışı ile hayat bulur. Yani güçlü olanı yönetmez, onunda yanında durur, destek verir ve nemalanır…. Sağlıcakla kalın!

1 responses to “Kadının gözünden ask!

  1. fazla realist gibi. olmuyor mu oluyor ama genelleme doğru olmaz herhalde.
    tamam, ‘sırtımı yaslayacak insanı daha bulamadım’ diyen kadın illaki güç de istiyordur ama birlikteliğin ilk şartını hayranlık veya merak veya muhabbet olarak seçen nice kadınlar var.
    hemşire psikolojisini düşünün işte, hastasına aşık olduğunda güçlü görmüyor olmalı. hemşire ruhlu çok insan var, ilgi duyması için ilk gerek ihtiyaç sahibi olması.
    süpermen’i benzettikleri bölümü sayende hatırlamış oldum, sağol 🙂

Yorum bırakın